![]() | ![]() |
---|
Demokrasiye inananların beşinci bir merkez demokrat partiyi başta Türk siyasetine taze kan vermek ve hep bana rabbena diyen, icraattan uzak partileri ikaz için meclise taşıması gerektiğine inanıyoruz.
Türkiye’nin yüzü batıya dönük ve gelişme yanlısı tek partisi olarak; vatandaşların mutlu, refah içinde ve gelişen bir ülkede yaşaması özlemi 21 yıllık tarihimizin de özeti.
LDP olarak tek tipleştirmek kadar, zorla ayrıştırmanın da ülkemize zarar getireceğine inanıyor ve bunu yaşayarak görüyoruz.
Bu yüzden oylarını koşulsuz özgürlükten yana kullanma iradesinde olan tüm gerçek demokratları, özgürlüklerin kalesi Liberal Demokrat Parti'de birleşmeye davet ediyoruz.
LDP Politika Önerileri
Vergi
14. yüzyılda yaşamış büyük filozof ve sosyolog İbn-i Haldun’un Mukaddime adlı eserinde “Ülkeler gördüm vergileri yüksek, halkı fakir ve devletin kasaları boştu. Ülkeler gördüm vergileri düşük, halkı zengin ve devletin kasaları doluydu” şeklinde tespitinden sonra, dünya tarihi de bu tespitin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Devleti sürekli büyüterek, devletin başındakilerin sonsuz bir gelir kaynağı sandıkları vergiye yüklenerek felaketten felakete sürükledikleri bir çok ülke.
Maalesef Türkiye de bu ülkelerden biri.
Liberal Demokrat Parti olarak bireylerin servetlerinin ve kazançlarının devlet tarafından zorbaca (bazen geçmişe işletilen vergileri bile kullanarak) ellerinden alınmasının hem ahlaksızlığa, hem de verimsizliğe yol açtığını haykırıyoruz.
LDP iktidarında sadece ve sadece üç çeşit vergi olacaktır. Bunlar, emlak vergisi, gelir vergisi ve tüketim vergisidir.
Emlak vergisi sadece belediyelerin giderlerini karşılayacak, ve illere göre farklı oranlarda olacaktır. Belediye hizmetleri bir şehre değerini veren en önemli faktörlerden biri olacağından, yaratılan değer yine vergi verenlere geri dönecektir.
Gelir vergisini sadece kurumlar ödeyecek ve oran %10’u geçmeyecektir. Bu vergiden 5 kişiye kadar işçi çalıştıran küçük esnaf, finans (bankalar, borsa aracı kurumları, sigorta şirketleri, vs), ulaşım (Otobüs işletmeleri, havayolları, mal taşıma şirketleri,vs), kültür ve sanat (Plastik sanatlar, sinema. Tiyatro, vs), medya (Televizyonlar, gazeteler, radyo, internet, vs), sağlık (hastahaneler, klinikler, vs) ve eğitim (tüm okullar, kurslar, vs) sektörleri muhaf tutulacaktır.
Tüketim vergisi ise KDV’den farklı olarak, ürün ve hizmet her el değiştirdiğinde değil, sadece son tüketiciye satıldığında tahsil edilecektir. Tüketim vergisi oranları illerin gelişmişliklerine göre farklı farklı olacaktır.
Seçim Sistemi (İki turlu dar bölge sistemi)
Demokrasi sokaktaki insanın şikayetine seçim yoluyla çözüm bulan bir rejim ise, bugün ülke halkının illallah dediği sorunların çoğunun çözümü “iki turlu dar bölge” seçim sistemidir.
Peki nedir bu sistem?
Farz edelim, ülkenin nüfusu 60 milyon ve meclise 300 milletvekili seçeceğiz. Yani her 200,000 vatandaşımızı mecliste bir milletvekili temsil edecek. Bu durumda, ülkede 200,000 nüfuslu 300 seçim bölgesi belirlenir. Örneğin İstanbul’un GOP ilçesinin nüfusu 800,000 ise, ilçe 4 seçim bölgesine bölünür. Her parti bu dört bölgeden ayrı ayrı adaylarını belirler.
İşte dar bölgeli seçim budur. 200,000 vatandaşımızın yaşadığı, takriben 120,000 seçmenli coğrafi bir bölgeden, o bölge halkıyla içiçe olmuş, tanınan, sevilen, dürüst bir kişinin seçilerek, sadece o seçim bölgesinde yaşayanları temsil etmek üzere TBMM’ne girmesidir.
Seçimin iki turlu yapılması demek, bu bölgeden ençok oy alan ilk iki parti adayının bir hafta sonra tekrar bir seçime girmesi demektir. Pusulada iki aday olunca, adaylardan biri mutlaka %50’den fazla oy alacağından, bölge halkının yarısından fazlasının oylarıyla seçilip Meclis’e gönderilmiş olacaktır.
Dar bölge sistemi ile seçilen milletvekili, kendisini her an seçmenine hesap vermeye zorunlu hisseder. Her vatandaş, milletvekilini belediye başkanını tanıdığı gibi tanır. Meclis oylamalarında vatandaş milletvekilinin hangi yönde oy kullandığını izler. Milletvekili, vergi artışları, af yasaları gibi halkın tepkisini çekecek yasa tasarılarına olumlu oy vermeye cesaret edemez.
Özetle, iki turlu dar bölge seçim sistemi ülkemizde lider sultasını sona erdirebilecek, milletvekillerini seçmenlerinin taleplerine daha duyarlı kılabilecek, halk adına hükümeti, bakanlıkları denetleyecek, hesap soracak bir Meclis oluşturabilecek, siyasetimize uzlaşma kültürünü getirerek daha seviyeli bir siyaset yapılmasını sağlayacak, parti sayısının azalmasına yol açabilecek ve hepsinden önemlisi toplumumuzun demokratik sürece katılımını arttıracak bir sistemdir. Türkiye’de bu sistemi, kurulduğu günden beri, savunan tek siyasi parti Liberal Demokrat Parti’dir.
KOBİ'ler
Liberal Demokrat Parti olarak KOBİ’lere her halükarda yozlaşacak Devlet destekleri vermek yerine onları özgür bırakmanın, önlerini açmanın gerekli olduğunu düşünüyoruz.
İnanıyoruz ki Türk insanı ve KOBİ’leri girişimcilikleri ve vizyonları ile tüm dünya ile rekabet edebilir. Yeter ki, devlet gölge etmesin.
On yıllardır ülkeyi yöneten Devletçi “Ankara Partileri”nin basiretsizlikleri Türkiye Ekonomi’sini üretemez konuma getirmiştir. Bu durumdan en çok etkilenen kesimlerin başında da ekonominin bel kemiğini oluşturan KOBİ’ler gelmektedir.
Liberal Demokrat Parti olarak önerdiğimiz ekonomik çözümlerin KOBİ’ler açısından çok önemli ve olumlu etkileri olacaktır. LDP’nin ekonomiye dolayısı ile KOBİ’lere yönelik çözümleri, “Ankara Partileri” aksine bol ve içi boş sloganlaraa dayanmamakta, LDP KOBİ’ler dahil tüm işletmelerin yüksek vergi ve acımasız bürokrasi zulümünden kurtarılacağını vaad etmektedir. Gelir vergisinde tavan %10 olmakla beraber bazı kilit sektörler tamamiyle vergi muafiyeti kazanacaklardır. Bu sektörler finans, ulaşım, medya, kültür ve sanat, eğitim ve sağlık sektörleridir. Emlak vergileri de illerin gelişmişliklerine göre dolayısı ile belediyelerin maddi ihtiyaçlarına göre şekillenecektir.
“Finansal Serbest Bölge” uygulamasıyla birlikte, 5 kişiye kadar işçi çalıştıran küçük esnaf da tüm vergileriden muaf tutulacak ve bu uygulama yıllardır ezilen bu kesimlere nefes aldıracaktır.
Şirket kurma ve kapama işlemleri basitleştirilecek, Merkez Bankası payı adı altında kesilen haraçlar dahil tüm vergi ve harçlar kaldırılacaktır.
LDP politikalarında KOBİ’leri yakından ilgilendiren bir başka konu da firmaların bağlı olduğu odalarla ilgli politikadır. LDP iktidarında sanayi ve ticaret odalarına mecburi üyelik kaldırılacak, bu odalar dernekler gibi sadece gönüllü aidat veren üyelik sistemlerine sahip olacaktır. Böylece bu odalar aidatları haketmek, yani KOBİ’lerin sorunlarını çözmek için çabalamak zorunda kalacak ve bugünkü Devlet kurumunu andıran hantal yapılarını terk etmek zorunda alacaklardır.
İnanç Özgürlüğü
LDP, Bireylerin inançlarına ve bu inançları doğrultusunda yerine getirdikleri ibadetlerine, kendilerinden başka birey ve canlıların özgürlüklerine müdahale etmediği sürece, din ve mezhep ayrımı yapmaksızın saygı göstermektedir.
LDP, Her inanç topluluğunun kendileri için uygun biçimde, başka birey ve canlıların özgürlüklerine müdahale etmeyecek biçimde ibadet alanı belirlemesine olumlu bakar. Ülkemizde yaygın bildiğimiz ibadethaneler Cami, Cem Evi, Kilise, Havra, Mescid, Sinagog ve günlük yaşantımızda çok bilinmese bile başta belirtiğimiz kriterler geçerli olmak üzere; diğer inanç topluluklarına ait ibadethanelerin güvenliği Devletin sorumluluğu altındadır.
Seküler bir bakış açısıyla düzenlenecek “Öz Devlet” yönetim modelimizle, tüm inanç topluluklarının özgürlükleri tam ve eksiksiz bir biçimde Devlet garantisi altına alınacaktır.